Yazı: Batu Çakan
Kariyerinde Galatasaray, Atletico Madrid, Barcelona gibi Avrupa’nın en büyük takımlarında forma giymeyi başarmış, Türk futbolunun dünyaya sunduğu en önemli yeteneklerden biri olan Arda Turan, 35 yaşında futbolu bıraktığını açıkladı.
Türkiye’de büyüyen her çocuğun yaptığı gibi sokakta arkadaşlarıyla maç yaparak başlayan bu serüven, nasıl oldu da Camp Nou’ya kadar uzandı?
Bir Florya Ürünü
Galatasaray, 1996-2000 yılları arasında Türkiye’de dominant güç konumundaydı. Bu periyotta 4 Türkiye Ligi, 3 Türkiye Kupası, 2 Türkiye Süper Kupası, 1 UEFA Kupası, 1 UEFA Süper Kupası kazanan Galatasaray, yaşları küçük ve futbolculuk hayali kuran çocukların bulunmak istediği yer haline gelmişti.
İşte Arda Turan da 1987 doğumlu bir çocuk olarak en büyük hayalini Galatasaray alt yapısına girmek olarak belirledi. Yerel takımı Altıntepsi Makelspor’da oynarken Galatasaray’ın seçmelerine katıldı ve beğenildi.
2000 yılında kapısından içeri girdiği Florya’dan 2003/04 sezonuna kadar bir altyapı oyuncusu olarak çıkan Arda; o sezon U21 takımına etresi sezon A takıma yükseldi. Türkiye Kupası’nda Bursaspor’a karşı ilk maçına çıkan Arda Turan, kariyerindeki ilk kupayı da o sezon Türkiye Kupası’nı kazanarak kaldırdı.
Arda Turan’ın kariyerinin en önemli dönüm noktalarından biri 2005/06 sezonunun ikinci yarısında Manisaspor’a kiralanması oldu. Manisa’da Ersun Yanal yönetiminde gelecekte Türk futbolunda isminden çok söz ettirecek genç oyuncularla birlikte oynama fırsatı buldu.
Kadrosunda Hakan Balta, Caner Erkin, Selçuk İnan, Filip Holosko gibi gençleri barındıran Manisaspor; genç oyunculara süre veren, Ersun Yanal ile akıcı futbol oynayan bir takımdı. Manisaspor macerası, sonraki sezonlarda Arda’yı Galatasaray’da değişilmez bir oyuncu yaptı. İlginçtir ki, Arda Turan A takım seviyesinde yaptığı ilk asisti Galatasaray karşısında yaptı.
Sonraki 5 sezonda Galatasaray formasıyla 192 maça çıkarak sezon başına 38,4 maç ortalaması yakaladı. Bu süreçte rakip filelere 45 gol bırakırken takım arkadaşlarına 74 gol pası verdi. Futbolda asist yapmanın ne kadar değerli bir unsur olduğunu hesaba kattığımızda 5 sezonda 14,8 asist ortalaması tutturması neden Atletico Madrid’in onu kadrosunda görmek istediğini açıklayan nedenlerden birisi.
2008 Yazı
2008 Avrupa Futbol Şampiyonası o dönemi canlı gören veya görmeyen her Türk vatandaşının içinde güzel duygular uyandıran bir turnuvadır.
2007/08 sezonunda Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynaması dikkatleri Türkiye üzerine çekmişti. Arda Turan da turnuvaya Galatasaray ile tek lig şampiyonluğunu yaşadıktan sonra gitmişti.
Fatih Terim tarafından yönetilen bu iddialı kadro, grupta ilk maçında Portekiz’e mağlup oldu. İkinci maçta turnuvanın ev sahibi İsviçre karşısında uzun süre 1-1 giden karşılaşmanın son dakikasında Arda Turan sahneye çıktı ve takımına galibiyeti getirdi.
İşleri her zaman yaptığı gibi son maça bırakan Türkiye, kaybetmesi halinde turnuvaya veda edeceği Çekya karşısında 62.dakikada 2-0 geri düştü. 75.dakikada altın çocuk Arda Turan bir kez daha tabelaya adını yazdırdı ve takımının geri dönüşünü başlattı. Maçı inanılmaz bir şekilde 3-2 kazanan ve gruptan çıkan Türkiye, çeyrek Finalde Hırvatistan’ı da eleyerek yarı finale yükseldi. Yarı finalde Almanya karşısında etkili oynamasına rağmen son dakikalarda bu sefer kaybeden tarafta yer aldı ve turnuvaya veda etti.
Arda Turan’ın kariyerinde milli formayla kazandığı bu başarı önemli bir yere sahip.
Atletico ve Avrupa’nın Zirvesi
Arda Turan 2010/11 sezonunu sakatlıklarla mücadele ederek geçirmesine rağmen sezon sonu Galatasaray’dan Atletico Madrid’e 13M € bonservis bedeliyle transfer olarak Türkiye’den yurt dışına transfer olan en pahalı oyuncu rekorunu kırdı.
Atletico Madrid formasını giymeye başladığı 2011/12 sezonundan itibaren zaman zaman sakatlık geçirse de kadronun önemli bir parçası olan Arda Turan, başkent ekibinde 4 sezonda 178 maça çıkarak sezon başına 44,5 maç ortalaması yakaladı.
Diego Simeone yönetiminde Atletico Madrid’de oynadığı her sezonda en az bir kupa kazanmayı başaran milli futbolcu, ilk sezonunda Avrupa Ligi, ikinci sezonunda Kral Kupası ve UEFA Süper Kupası, son sezonunda ise İspanya Süper Kupası kazanmayı başardı.
Ancak Arda’nın Atletico kariyerindeki en akılda kalıcı sezon hiç şüphesiz 2013/14 sezonuydu. Futbolseverlerin aklından çıkmayan efsane kadro Courtois, Miranda, Godin, Juanfran, Filipe Luis, Gabi, Koke, David Villa, Diego Costa ve tabiki Arda Turan gibi önemli yıldızlardan oluşuyordu.
Cristiano Ronaldo ve Lionel Messi arasındaki rekabetin hem Real Madrid’i hem Barcelona’yı dünyanın en iyi takımları yapması sayesinde ulaşılması güç bir seviyeye çıkan bu iki takım La Liga şampiyonluğu için birbirleriyle çekişmeye alışmıştı.
Öyle ki 2003/04 sezonunda Valencia’nın şampiyonluğunun ardından şampiyonluk bu iki takım arasına hiç çıkmamıştı. Diego Simeone ile Atletico Madrid, imkansızı başarmış ve son hafta Camp Nou’dan beraberlikle dönerek şampiyonluğunu ilan etmişti.
Öte yandan Şampiyonlar Ligi’nde de yoluna devam eden Atletico Madrid; çeyrek finalde Barcelona’yı, yarı finalde Chelsea’yi Arda Turan’ın da gol attığı maçta eleyerek finale yükseldi ve Real Madrid’in rakibi oldu. Lizbon’daki final öncesi Arda Turan sakattı. Kariyerinin en büyük maçına çıkamadı. Atletico Madrid, son dakikasına önde girdiği maçta 90+3’te Sergio Ramos’dan yediği golle yıkıldı. Uzatmalarda pek varlık gösteremeyen Atletico, kupayı Real’e kaybetti.
Daha geldiği ilk dönemden teknik direktörü Diego Simeone ile sıkı bir bağ yakalayan Arda Turan, hocası için “Onun için kalbimi veririm.” ifadelerini kullanıyor.
Arjantinli çalıştırıcı ise;
"Arda çok özel bir çocuk, kocaman bir kalbi var, İspanyolca konuşmuyor ancak vücut dili ile, bakışarak birbirimizi anlıyoruz. Bazı insanlar var ki konuşmaya bile ihtiyaç duymazsınız, sadece bakarsınız, o bakış size onu bağlar, şayet olmasaydı ilk bakışta aşkın ne önemi kalırdı ki" diyerek Arda’ya duyduğu sevgiyi anlatıyor.
Barcelona Günleri
2015/16 sezonunun başında Barcelona, Arda Turan için Atletico Madrid’e 34M € ödedi. Bu bedel, herhangi bir Türk futbolcuya ödenen en yüksek bonservis bedeli olma özelliğini hala koruyor.
Bir önceki sezon Avrupa futbolunu Messi – Neymar – Suarez üçlüsüyle domine ederek Şampiyonlar Ligi’ni kazanan takıma katılan Arda’nın ağırlıklı yedek olması bekleniyordu. Yine de 25 maça çıkan Arda, takımıyla La Liga, Kral Kupası ve UEFA Süper Kupası kazandı.
Ertesi sezona daha iyi giren Arda, bu sefer 30 maça çıkarken 20 gole direkt katkı yaptı. 2016/17 sezonunda ligi Real’e kaptıran Barcelona, Kral Kupası ve İspanya Süper Kupası kazandı.
İki sezonluk Barcelona kariyerinde 55 maçta 15 gol ve 21 asist yapan Arda, 5 kupa kazanarak çıktığı 11 maç başına 1 kupa kazanmayı başardı.
Yurda Dönüş ve Son
2017/18 sezonuna Barcelona’da başlamasına rağmen sakatlıklarından dolayı kadroya girmekte zorlanan Arda, sezonun ilk yarısında hiç maça çıkamadıktan sonra 2 yıllığına İstanbul Başakşehir’e kiralandı.
Bu süreçte Başakşehir formasıyla 39 maça çıkan Arda 2 gol ve 4 asistle oynadı.
2020/21 sezonunun başında Fatih Terim yönetimindeki Galatasaray, Arda’yı bedelsiz olarak kadrosuna kattı. Sezon boyunca şampiyonluk mücadelesi veren Galatasaray’da takımın önemli bir parçası olmayı başardı. 34 maçta 4 gol ve 2 asist yapmayı başardı.
Sonraki sezonda da kadronun bir parçası olması beklenen Arda, sezon başında ayak bileğinden sakatlandı. Yaşı itibariyle toparlanması uzun sürdü ve sadece 12 maça çıkabildi.
Sözleşmesi 2022/23 sezonun başında sona eren ve herhangi bir kulüple anlaşmayan Arda Turan, 12 Eylül 2022 günü futbolu bıraktığını açıkladı.
Emeklilik açıklamasını “Saha kenarında görüşmek üzere…” diye tamamlayan Arda Turan, teknik direktörlük kariyerine başlayacağının sinyallerini verdi.
527 maç, 90 gol, 127 asist, 13 kupa. Arda Turan.
Bình luận