FourFourTwo’dan Mark White, Ed McCambridge’in de katkılarıyla dünyanın en iyi 10 kalecisini sıraladı.
Dünyanın en iyi kalecileri hangi özelliklere sahiptir? Modern oyunda bir kalecinin rolü artık eskisi gibi değil.
Güvenilir bir kaleciye sahip olmanın size her sezon birkaç puan kazandıracağı sık sık söylenir ve aşağıdaki oyuncular bunun en güzel örnekleridir. Kalecilerimizi, en önemli anlarda ne kadar iyi olduklarını göz önüne alarak ve istatistiklerle destekleyerek sıraladık.
10. Emiliano Martinez (Aston Villa)
Eleştirmenler, Emiliano Martinez’in Arsenal'e karşı, kendi kalesine attığı gole ve ardından kornerde yaptıklarına bakacaklar. Bunun ardından onun, dünyanın en iyi kalecilerinden biri olabilecek kadar istikrarlı olmadığını söyleyecekler. Bu iki örnek onu yargılamak için oldukça sert olsa da 38 maçlık bir sezon boyunca, onu elit seviyeden ayıran hatalar yapabildiği gözüküyor.
Ancak büyük bir oyuncu olarak, dünyada daha iyi bir kaleci olmayabilir. Bunu ilk olarak Arsenal'in 2020 FA Cup galibiyetinde, o daha Arjantin'de ulusal bir kahraman olmadan önce gördük. 2021’de, henüz Dünya Kupası'nda En İyi Kaleci ödülünü kazanmadan önce Copa America’da da buna şahit olduk. Martinez'in rakamları tüm sezon boyunca fena değildi. Buna karşın spot ışıkları üzerine geldiğinde, 15 santim daha büyüdüğünü görebilirsiniz.
9. Andre Onana (Inter Milan)
Serie A’da Napoli’nin zirvede yer aldığı sezonun geri kalan bölümünde göze çarpan kaleci Inter’den Andre Onana oldu. Inter, kalesinde Napoli’den daha fazla şut görüyor, daha az topa sahip oluyor ve kendi üçüncü bölgesinde Kamerunlu’ya güvenerek daha az müdahale yapıyor.
Onana, geçen yaz Ajax'tan ayrıldığından beri İtalya'da gelişti. Başlangıçta kaptan Samir Handanovic'in yedeği olduktan sonra, Şampiyonlar Ligi'nde yedi maçta beş gol yedi ve hatta Inter’in Bayern Münih'e 2-0 mağlup olduğu maçta takımının en iyi oyuncularından biri oldu.
Şu anda Onana, Avrupa'nın en iyi beş liginde, kalesine çekilen şutların xG oranına göre yediği gol sayısı istatistiğinde ikinci sırada. Bu da onun kalede ne kadar güvenilir olduğunu kanıtlıyor.
Ancak Onana, topa sahip olma konusunda kendine çok güveniyor. Bu yüzden, onun topla çok fazla risk aldığını düşünen Rigobert Song'un Dünya Kupası kadrosunun dışında kalmıştı.
8. Gianluigi Donnarumma (Paris Saint-Germain)
Paris Saint-Germain'in zaten Keylor Navas gibi üst düzey bir kalecisi ve Alphonse Areola gibi iyi bir yedeği vardı. Gianluigi Donnarumma, her ikisini de devirmek için kendisini, kulübün bir sonraki büyük süper yıldızı olarak kabul ettirdi.
Dev İtalyan, kalesine çekilen şutların xG oranı ve yediği goller istatistiği değerlendirildiğinde Avrupa'da dokuzuncu sırada yer alıyor. Bu da olması gerekenden beş gol daha az yediği anlamına geliyor. Elbette bu önünde oynayan oyuncuların sürekli değiştiği ve Galactico’nun hücum hattının savunma zaafları göz önüne alındığında çok iyi gözüküyor. Gigi, ayaklarını da iyi kullanıyor, kendi alanına hakim ve şimdiden uluslararası düzeyde de bir Avrupa şampiyonu. Tüm bunları henüz 25 yaşına girmeden önce yaptı ve hala yükselişini sürdürüyor
7. Manuel Neuer (Bayern Münih)
Manuel Neuer muhtemelen bu sezon tekrar forma giymeyecek ama onu bu listeye dahil etmemek garip olurdu, değil mi? O hala dünyadaki en iyi futbolculardan biri olarak gelmiş geçmiş en büyük kaleciler arasında. Ayrıca inanılmaz bir şekilde hala anormal istatistiklere sahip.
Alman eldiven, bu sezon bile Avrupa'daki herhangi bir kaleciye göre pas istatistiğinde en iyiler arasında rahat bir şekilde yer alıyor. Tarzı benzersiz ve şu anda 36 yaşında olmasına rağmen hala harika bir pasör, inanılmaz bir lider. Onun yokluğu Bayern'i başka bir kaleci almaya zorlayacak kadar büyük boşluk yaratıyor. Neuer, harika bir kaleci ama kötü bir kayakçı.
6. Yann Sommer (Bayern Münih)
Bir Bayern yıldızından diğerine; Bundesliga'da adı Neuer olmayan en iyi kaleciyi almak Bayern’e özgü görünebilir. Ancak Sommer şu anda Almanya'nın 1 numarasından bile daha iyi olabilir.
Kalesine çekilen şutların xG oranı ve yediği goller istatistiği değerlendirildiğinde Avrupa'nın en iyi beş liginin tamamında üçüncü olan İsviçreli kaleci, kıtanın en saygın oyunculardan biri haline geldi. İstatistiksel olarak elitler arasında yer alıyor ve eski Borussia Mönchengladbach kalecisine sahip olmak, Bayern’in genç defans oyuncuları üzerinde sakinleştirici bir etki yaratıyor. Neuer geri döndüğünde bu ikisi arasındaki rekabetin ortaya çıktığını görmek ilginç olacak.
5. Ederson (Manchester City)
Ederson'un Petr Cech'ten bu yana Premier League'deki en etkili kaleci olup olmadığı tartışılabilir. Pep Guardiola, Claudio Bravo'yu getirdiğinde topla oynayan kaleciler şaşkınlıkla ama çok daha az şüpheyle izlendi. Bu rolü doldurmak için iki deneme yapmasına rağmen Ederson’un buna tamamen değdiğini söyleyebiliriz.
Her zaman Brezilyalı’yı çok fazla övmeyenler olacak ve bu bazı açılardan yeterince adil gözüküyor. Manchester City’nin kalecisi, öncelikle top üzerindeki hakimiyeti nedeniyle bu formayı giyiyor. Ancak hakkını teslim etmek gerek ki diğer yönlerde de istikrarını koruyor.
Ederson hiçbir zaman kendini takımın zayıf halkası gibi hissetmedi. Premier League’de son üç Altın Eldiven ödülünü de kazandı ve City için kritik anlarda mükemmelleşti.
Üstelik ayaklarıyla olan bu yeteneği onu listede daha yukarılara taşıdı. Kalecilik bir yana, bir futbolcu olarak da mükemmel bir isim.
4. Nick Pope (Newcastle United)
O İngiltere'nin 1 numarası bile değil ama yine de Nick Pope bu sezon Premier League'in tamamındaki en iyi kaleci oldu. Liverpool'a karşı alışılmadık kırmızı kartından önce sadece 15 gol yiyen Pope, sezonun transferlerinden biri olarak öne çıktı.
Elbette önünde mükemmel bir savunma var ama Pope kendi başına da harikaydı. Geçmişte ayakları yetersiz olduğu için eleştirilse de Newcastle United'ın gelişimini engellemedi. Ceza sahası dışındaki savunma müdahalelerinde tüm Avrupa'da ikinci olması topları süpürmede ne kadar iyi olduğunu gösteriyor. (Liverpool’a karşı yaptığı hatayı saymazsak tabii)
Pope, belki de övgüsünü hiç alamamış harika bir stoper. Bu dönemde Premier League'de düşmemeye oynamak yerine Avrupa kupaları için mücadele ettiğini görmek güzel.
3. Marc-Andre Ter Stegen (Barcelona)
Barcelona bu sezon yurt içinde neredeyse kusursuz. Xavi, bir kez daha Barcelona gibi oynayan bir takımı bir araya getirdi ve buna savunmayı da dahil etti. Evet biliyorsunuz, bu kulübün DNA'sında hem hücumu hem savunmayı aynı anda oynamak var.
Marc-Andre Ter Stegen, kendisini bir süper yıldız yapan spora pek ilgi duymayabilir ancak tüm sezon boyunca ligde sadece sekiz gol yedi. Bu tek kelimeyle şaşırtıcı!
Barcelona’nın düzeni topa sahip olmayı ve rakibe şans vermemeyi hedeflese de Ter Stegen, kalesine çekilen şutların xG oranı ve yediği goller istatistiği değerlendirildiğinde Avrupa'da yedinci sırada.
Bu da onun, olması gerekenden beş gol daha fazla kurtardığı anlamına geliyor. İyi çalışan bir makinede mükemmel istatistikler…
2. Thibaut Courtois (Real Madrid)
Thibaut Courtois, 2022 Mart ayında FourFourTwo’nun en iyi kaleciler listesinde yer almamasını saygısızlık olarak değerlendirmiş olabilir. Ancak gerçek şu ki, son 12 ayda belki de kariyerinin zirvesindeydi.
Courtois, kalesine çekilen şutların xG oranı ve yediği goller istatistiği değerlendirildiğinde Avrupa'da hala birinci. Bu da onun birinci sınıf şut durdurma becerisine sahip olduğunu kanıtlıyor. Üstelik Belçikalı’nın hem pas atma hem de şut durdurma yetenekleri var. Bu iki özellikle de o yaş aldıkça gelişti. Geçen yılın Şampiyonlar Ligi finalindeki performansıyla kulübü ve ülkesi için de bir lider olduğunu gösterdi.
Avrupa’da herhangi bir kalecinin en akılda kalan performanslarından birkaçına imza attı. Karim Benzema'dan sonra muhtemelen Real Madrid'in en önemli ikinci oyuncusu haline gelmesi, Belçikalı'nın ne kadar özel olduğunu ve saygıyı hak ettiğini kanıtlıyor.
1. Alisson (Liverpool)
Alisson, mükemmel pas menzili ile Liverpool’un geriden oyun kurmasına yardımcı olacak bir kaleci olarak görülüyordu. Eğer kalecilerinin hücuma ne kadar etki ettiklerine bakılırsa, Kırmızıların forvetleri Alisson’un performanslarına şahitlik edecektir.
Kalecilik, basitçe topa sahip olma ve şutu durdurma olarak ikiye ayrılırsa; Liverpool her ikisi açısından da dünyanın en iyi kalecisine sahip. Bire birde birinci sınıf kalitesi ve orta sahada mücadeleye giren tarafıyla Alisson, istatistiksel olarak olması gerekenden dokuz gol daha az yiyerek geleneksel yönden de bir hayat kurtarıcı oldu. Üstelik kısa kullanılan aut atışlarında ise Avrupa’daki meslektaşları arasında beşinci sırasında yer aldı.
Bu iki istatistiğin eşleşmesi çok nadirdir. Liverpool taraftarlarının, bu sezon her maçta onlar için istikrarlı performans sergileyen bir kaleci olmadan puan sıralamasında nerede olacaklarını düşünmelerine bile gerek yok.
Comments