Yazı: Alper Erdem
Rekabet duygusunun en üst düzeyde yaşandığı sporlardan biri olan futbolda hem taraftarlar hem de kulüpler için bazı rakipleri, diğerlerinden çok daha farklı yerde konumlanıyor.
Ezeli rakipler olarak adlandırılan bu takımlar arasında oynanan maçlar taraftarlar arasında günlerce, hatta kimi ülkelerde haftalarca, konuşulurken bu takımların formalarını giyen oyuncularla kurulan bağlar da diğerlerinden farklı oluyor.
Öyle ki taraftarların ezeli rakiplerinin yıldızlarına antipatiyle yaklaşmaları oldukça sık rastlanılan bir durum. Bununla birlikte antipatiyle yaklaşılan büyük yıldızlar, yaptıkları tercihlerle bir anda bütün dengeleri bozabiliyorlar.
Son dönemde Netflix’de yayınlanan Luis Figo belgeseli ile tekrar tartışılmaya başlanan bu durum, ezeli rakipler arasındaki büyük transferlerin sonucunda yaşanıyor. Söz konusu transferlerin sonrasında gelen baskı ve zaman zaman haddini aşan tepkiler, ezeli rakipler arasındaki transferlerin nadiren gerçekleşmesine yol açıyor.
Dosttan Düşmana Dönüştüler
Dünya futbolunda ezeli rekabet denildiğinde akla gelen takımların başında Barcelona ve Real Madrid geliyor. Bu iki kulübün hem saha içindeki hem de saha dışındaki rekabeti futbolun çok ötesinde anlamlar taşıyor.
Böyle bir ortamda her ne kadar iki takımda forma giyen yıldız oyuncular var olsa da bir isim diğerlerinden ayrılıyor. Barcelona’nın en büyük yıldızlarından biri ve kaptanıyken, Real Madrid Başkanı Florentino Perez’in seçim yatırımı olarak ezeli rakibine transfer olan Luis Figo, tıpkı Netflix’te yayınlanan Luis Figo belgeselinde söylenildiği gibi dünya futbolunda transfer piyasasını değiştiren oyuncu olarak görülüyor.
Figo’nun Real Madrid formasıyla Camp Nou’ya çıktığı ilk maçta tribünlerden gelen tepkiler, bugün bile bu transferin ne kadar çarpıcı olduğunu belirtmek için bir efsane gibi anlatılıyor.
Luis Figo’nun dünya çapında yarattığı kadar büyük bir etki yaratmasa da Kuzey Londra’nın iki ezeli rakibi Tottenham ve Arsenal arasında da geçmişte çok büyük tepkiyle karşılanan bir transfer gerçekleşmişti.
İki kulüp arasında onlarca oyuncu taraf değiştirse de Tottenham taraftarları Sol Campbell’in ezeli rakiplerine gidişini bugün bile kabullenemiyor. Campbell’a “Yahuda” adını takan Tottenham taraftarları, Sol Campbell’i kariyeri boyunca birçok kez protesto etti.
İlerleyen yıllarda Arsenal’den Chelsea’ye giden Ashley Cole, yine Arsenal’den Manchester United’a transfer olan Robin van Persie ve Manchester United’dan Manchester City’e geçen Carlos Tevez de tepkilerden üzerlerinde düşeni alan isimlerden bazılarıydı.
Ne var ki bu oyuncular için yapılan protesto gösterileri, Oscar Rugerri’ye yapılanlar yanında hiçbir şeydi. Boca Juniors’tan River Plate’e transfer olan Oscar Rugerri’nin evi, bu transferin bir “bedeli” olarak Bocalı taraftarlar tarafından ailesi içerdeyken yakıldı. Olayda herhangi birine zarar gelmemesi tamamen şans eseriydi.
Bayern Münih Alışkanlık Haline Getirdi
Ezeli rakipler arasında transferlerin nadiren olduğu bilinmesine karşın bunu bir kulüp geleneği haline getiren Bayern Münih, son yıllarda Bundesliga’daki en büyük rakibi olan Borussia Dortmund’un birçok yıldızını kadrosuna kattı.
Torsten Frings, Mats Hummels ve Mario Götze’nin başı çektiği listenin zirvesinde ise Robert Lewandowski yer aldı. Üstelik Bayern Münih’in Lewandowski’yi sözleşmesinin bitimiyle bedelsiz olarak kadrosuna katması, Dortmund taraftarının Polonyalı golcüye olan tepkilerini de perçinledi.
Bayern Münih’e transfer olan Götze ve Hummels gibi isimler ilerleyen yıllarda sarı siyahlı ekibe geri dönüp affedilmiş gözükseler de Sarı Duvar, Robert Lewandowski’yi asla affetmedi.
Türkiye’deki Örnekler
Türkiye’de birbirleriyle ezeli rekabet içinde olan Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor arasında tarih boyunca birçok yıldız isim transfer gerçekleştirdi.
Örneğin Burak Yılmaz ve Sergen Yalçın, bu 4 büyük kulübün hepsinde forma giymeyi başardılar.
Öte yandan bazı isimler ise kulüpleriyle fazlasıyla özdeşleştikleri için yeni takımlarından büyük tepkilerle karşılaştılar. Beşiktaş’tan Fenerbahçe’ye transfer olan Tümer Metin, bu isimler arasında en öne çıkanı oldu.
Fenerbahçe’nin kaptanlarından biri olan ve sonrasında Beşiktaş’a giden Gökhan Gönül, ilk başta Fenerbahçe tribünlerinden büyük tepki çekse de Beşiktaş’tan sonra yine eski kulübüne dönerek sarı lacivertli taraftarlarla tekrar buluşmuştu.
Bu isimlerden daha geriye gidildiğinde ise Beşiktaş’tan Fenerbahçe’ye giden Alpay Özalan ve Galatasaray’da Avrupa Gol Kralı olduktan sonra Fenerbahçe’ye imza atan Tanju Çolak da eski camialarından en çok tepki gören isimlerin başında geliyorlardı.
Comments